1 Kasım 2014 Cumartesi

Mutluluğunun Anahtarını Başkasının Cebinde Saklamamalısın




Sevgili blogum,

Seni uzun zamandır ihmal ettiğimi biliyor ve seninle daha çok ilgileneceğime söz veriyorum.
Ama sen de birazcık anla beni. Koca bir tatilin ardından objelerime ,boyalarıma yeni yeni ısınıyorum. Son çıkan cicileri gördükçe içim pır pır ediyor. Artık her gördüğüme atlamamalıyım derken iki elim dolu bir şekilde dönüyorum evime... Bu ahşap boyama aşkı hiç durulmayan ve her geçen sene azalacağına tam tersine artan bir zevk oldu benim için .Ben bu cicilerimle ilgilenip kendi kendimi mutlu ettikçe ,bu mutluluktan eşim ve çocuklarım da olumlu şekilde etkileniyorlar. Eve geldiklerinde onları moralim yüksek ve sevgi dolu karşılıyorum. Etraftaki negatif insanların kötü enerjilerinden ,alışveriş merkezlerinde gereksiz zaman ve para kaybından ,boş muhabbetlerden  uzaklaşıp bir şeyler tasarlamak ,hiç yoktan var etmek ve bunların övgü toplaması ne büyük bir doyum anlatamam:)) Hayat bana şunu öğretti ; Mutluluğum karşımdaki insanlara değil sadece bana bağlı .Önce ben mutlu olmalıyım ki saçtığım güzel ışıkla etrafımdakiler de mutlu olsun ve beni mutlu etsinler.
Hayatı  ve içindekileri olduğu gibi kabul ediyor ve seviyorum...